Kıymetli kardeşlerim;
8 Temmuz 2010 tarihini(Perşembe) cumaya bağlayan gece üç ayların içerisindeki ikinci kandil gecesi olan mübarek miraç kandilidir.
Hz. Muhammed'in peygamber oluşuyla başlayan, putperestlerin müslümanlar üzerindeki baskıları, Peygamber ailesiyle az sayıdaki müslümanlara karşı muhtemelen risâletin altıncı yılında başlayıp üç yıl süren ve büyük acılar getiren ekonomik ve sosyal boykota dönüştü. Bu boykotun ardından Resûlullah, kısa aralıklarla sevgili eşi Hz. Hatice ile amcası ve hamisi Ebû Talib'i kaybetti. Resûlullah'ın bu kayıplardan duyduğu büyük üzüntü sebebiyle bu yıla "hüzün yılı" denildi. İşte bu acılı olayların ardından Yüce Allah, bir bakıma sevgili Resûlünü, sabır ve tahammülü dolayısıyla hem teselli etmek hem de ödüllendirmek istedi ve bunun için genellikle mirac diye anılan büyük mucizevî olayı gerçekleştirdi.
Bu mübrek geceyle ilgili olarak Yüce Allah Kuran’da şöyle buyurmaktadır
“Bir gece, kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Harâm’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.”(isra1)
Mirac Gecesi, Recep ayının 27. gecesidir. Mirac mucizesi, hicretten bir buçuk yıl önce, 621 yılı başlarında vuku bulmuştur. Olayın iki aşaması vardır. Birinci aşamada Hz. Peygamber (s.a.v) Mekkedeki Mescidül-Haram’dan,Küdüsteki Beytü’l-Makdis’e (Mescidi Aksa)götürülür. Kur’an’ın andığı bu aşama, gece yürüyüşü anlamında isra adını alır. İkinci aşamayı ise Hz. Peygamber (s.a.v)’in Beytü’l-Makdis’ten(Kudüsteki Mescidi Aksadan)) Allah’a yükselişi oluşturur.Buna miraç adı verilir.
Hadis kitaplarında rivayet edildiği üzere:
Hz. Peygamber (s.a.v) Burak ile Beytü’l Makdis’e(Kudüse) vardıktan sonra oradan göğe çıkarıldı. Her bir gökte peygamberlerden biriyle görüştü, nice nice melekler gördü. Cennet ve cehennemin durumlarını gördü, oradan bizzat Allah'ın huzuruna (Sidre-i Müntehâ)ya geçti. Nihayet beş vakit namazın farz kılınması emri ile aynı gecede geri döndü.Bu gecede bizlere verilen diger emir ve ögütler de şunlardır..
Allah'a ortak koşmayınız. Anne ve babanıza itaat ve hürmet ediniz. "Hak sahiplerine haklarını veriniz. İsraf etmeyiniz. Aşırılıklardan kaçınınız. Çocuklarınızı öldürmeyiniz. Zinaya yaklaşmayınız. Haksız olarak kimseyi öldürmeyiniz. Yetimlere iyi muamele ediniz. Ölçü ve tartıda doğruluktan sapmayınız. Bilmediğiniz bir şeyin ardına düşüp körü körüne takip etmeyiniz. Yer yüzünde kibir ve gurur taslayarak yürümeyiniz."
Bizlerde miracın ruhuna uygun olarak yaşamalı ve özellikle miracımız olan namazlarımızı ihmal etmemeliyiz. Bilmeliyiz ki gerek yok benim kalbim temiz düşüncesi bize şu soruyu sordurur; öyleyse o yüce Peygamberin kalbinde sıkıntı oldugu içinmi sabahlara kadar, ayakları şişene kadar namaz kılardı? hele de cennetle müjdelendigi halde…
Rabbim bizlere daha nice miraçlar ve kandiller nasip eylesin diyor, tüm İslam aleminin miraç kandilini tebrik ediyorum…