Zemheri (Ocak) Ayı: Oldukça soğuk geçen bir aydır. Miladi Takvime göre Ocağın 14'üdür. Kışın en soguk vaktine verilen isimdir. Zemheri ayazı şeklinde de geçer. Büyüklerimizin istisnasız hepsinin zehmeri diye telaffuz ettikleri fırtınaların, soğukların ismidir.
Gölgen gibidir yalnızlık
Susturur gecenin
Karanlığı gibi boş
Zemheri ayı kadar soğuk.
Gücük (Şubat) Ayı: Zemheriden sonra gelen gücük ayı kışın en soğuk aylarından biridir ve fırtınalarla tanınır. Gücük ayının ilk haftası cemre düşmeye başlar. Gücük ayının dördünde havaya, onbirinde suya, on sekizinde de toprağa cemre düşer. Cemre havanın suyun ve toprağın kıştan çıkıp ısınması, hayatın bahara merhaba denmesidir.
Gücük ayı yaklaşti anlamu bizde saklu
Sen demişidun bana hani sevmek sevaptu
Bu yaptuğun işkenca ağur olur gunahu
Eskilerdami kaldi aşkumuzun sevabu.
Mart ayı Yörede mart, yılın ilk ayı olarak kabul edilir. Bu sebeple halk yılın ilk ayını küçük çaplı da olsa evinde eğlenceyle kutlar. Mart ayının ilk günü o eve ilk giren o
evin martını bozar.Bunun için ev halkından
biri,geceyi dışarda geçirir.Sabah erkenden kalkıp
denizden bir kap su alır.Eve gelip besmele çekerek
sağ ayağıyla içeri girer,kaptaki suyu evin
köşelerine ve tavana serper.Eğer o evin martını
dışarıdan biri bozacaksa bu kişinin iyi
niyetli,sevilen,eli çabuk veya çocuk olmasına
dikkat edilir.Çünkü çocuklar günahsızdır.Sakat
olan kimselere mart bozdurulmaz.Eğer bozdurulursa
o yıl işlerin ters gideceğine inanılır.
Mart dokuzu kurt kazanı Martın dokuzuncu günü, kurt kızanı günüdür. Kurt, martın dokunuzcu günü kızan etmeğe (çifleşmeye) başlar. Kurtlar arasında bu durum martın on ikinci gününe kadar devam eder.
Sayış günleri Mart ayında sayış günleri başlar. Martın birinden oni-kisine kadar olan hergün marttan başlamak üzere sırasıyla birer aya karşılık gelmektedir. Bu sayılı olan on iki gün havanın gidişatından yılın on iki ayı havaların nasıl geçeceği hakkında tahminde bulunulur.
Garucuk (kocakarı) soğuklarıMartı son üç v´e abulun (nisan) ilk üç günü şiddetli soğuklar hüküm sürer. Yöre halkı su soğuklara garucuk soğukları adını vermektedir.
Abul (Nisan) ayı Ağasar yöresinde havaların yavaş yavaş ısınmaya başladığı ay abul ayıdır. Bu aydan itibaren tarım faaliyetleri başlar, tarlalar bellenir, fidanlar için çukurlar kazılır.
Abul yedisi gavuz uykusu Abul ayının yedinci günü "gavur uykusu" günüdür. O tarihte gavurların geceden içki içip eğlence düzenledikleri, sarhoş olup olup sabaha karşı sızıp kaldıkları anlatılır. O tarihte erken uyanmayanların gâvurlarla uyumuş olacağına inanılır.
Mayıs ayı: Mayıs ayında her taraf yeşermeye başlar.
Cazılar (cadılar): Halk arasıda cazı adı verilen cadılar, mayısın birinci günü istedikleri kılıkta yeryüzüne inerler. Günümzde bile bazı köylü kadınları cazı olduğuna inanırlar. Halk cazılardan korunmak için evlerinin etrafına kuşburnu dikerler. Böylece cazılar gelmek istediklerinde kuşburnu dikenine çarpacak ve her tarafını kanatacaktır.
Kirez (Haziran) ayı Kirez ayı kirazların olgunlaştığı aydır. Toplanan kirazlar ya taze olarak tüketilir, ya da kışın yenmek üzere turşusu tuzlanması yapılır. Hava sıcaklığının arttığı ay kirez ayıdır. Yöre halkı tamemen yaylaya taşınır. Kiraz ayının 12. si gündönü-mü olduğundan gündüzler kısalmaya başlar.
Orak (Temmuz) ayı Çayırların biçilme zamanını geldiği sayılır.
Darı ayı (Ekim): ilki orak ayında biçilen çayırların ikinci kez biçilmesi darı ayında yapılmaktadır.
Garagış (Aralık) ayı Yöre halkının birbirine misafirliğe gittiği, hikâyelerin anlatıldığı, uzun ve soğuk kış gecelerinin yaşandığı aydır.
Eğer, kış aylarında gazandarısı pişiriliyorsa "Galandar" yani yeni yılın gelişi ile uğur bolluk geleceğine inanılır.